1 Temmuz 2014 Salı

Mina 1,5 yaşında

Bugün tam 1,5 yaşını doldurdun ve 1 günlük oldun.
Bu 1,5 yıl öyle hızlı geçti ki.
Hayatımızın merkezindesin.
Senin varlığın ışık oldu evimize, meğer karanlıkta yaşıyormuşuz yıllardır.
Ah bebeğim, sana artık bebek demiyorum sanırım, şimdi bu kelimeyi yazınca garipsdim.
Çocuk oldun sen.

Bu yaşına kadar hep birlikteydik, her şeyi birlikte yaptık.
Evet, hayatımız kısıtlandı belki ama "çocuğum var" deyip gitmediğim hiç bir yer olmadı.
Sen öyle uyumlu bir çocuksun ki, her yere birlikte gidiyoruz ve uyum sağlıyorsun.
Birlikte bir orta yol buluyoruz işte:)

Canım kızım...
Sabahları uyanır uyanmaz "memmee" diyorsun.
Kahvaltını hazırlıyoruz.
En sevdiğin yiyecekler yumurta, yoğurt, meyve.
Erik çok seviyorsun.
Üzüm, kiraz ve karpuz da favorilerin arasında.

İşten geldikten sonra seninle oyunlar oynuyoruz.

Parmak boyası, eşleştirme, aktarmaca, boyama ve benim abuk sabuk hikâyelerim...

Çizerek hikayeler çıkarıyoruz.


Kendi oyuncağımızı kendimiz yapıyoruz.
Çok becerikli olmasam da seninle çok güzel vakit geçiriyoruz.
Adını jo koyduk bu bebeğin.


Bazı günler parka çıkıyoruz.
En sevdiğin yer sahildeki park.
Aynı zamanda insanlar burada çay içiyorlar, onlarla iletişim kuruyorsun oynarken.
Yanımızda su varsa toprak ile çamurlar yapıyoruz ve onunla oynuyoruz.
Üzerini kirletmen hiç sorun değil.

En sevdiğin şey hayvanlar.
Kedilere ve köpeklere bayılıyorsun.

Parklarda kuşların ardından koşuyorsun.
Onları görünce nefis bir gülümseme yerleşiyor yüzüne.


Sabahları bizden önce uyanıyorsan bizi öperek uyandırıyorsun.
Bir anne & baba ne ister ki başka.

Çocukları çok seviyorsun.
Minik kuzenin Ayaz Yiğit doğdu ve sen tam bir abla gibi davrandın.
Bunu görünce seni bu hayatta kardeşsiz bırakmamaya karar verdim.
Zamanını bilmiyorum ama Allah izin verirse kardeşinin olmasını istiyorum.


Parklarda köpekler senin dokunuşun olmadan yürümüyorlar artık.

Kuzenlerin sana bayılıyor.
Yaz tatilinde seni görmek için sırayla geliyorlar.

Alper ve Arhan'a bayılıyorsun.
Ikisi biraraya gelince biraz yaramaz oluyorlar ama onların varlığı çok değerli.
Iyi ki varlar ve senin yanındalar.


Elif ablan, bizim ailenin Rapunzeli.
Diğer adı da küçük anne.
Seninle o kadar çok ilgileniyor ki.
Onun çocuğu olduğunda biz de aynı ilgiyi ona göstereceğiz.Şimdiden aklında olsun.

Seninle birlikte sergilere de gidiyoruz.
Konusuna ve renklerine göre değişiyor tepkilerin.
En son Andy Warhol'a gittik ve renklerine bayıldın.
Hayvan resimleri vardı ve hayvanların isimlerini öğrendin.
Aynı zamanda burada ilk kez "çiş" dedin.
Yere eğildin ve çiş çiş dedin.
Tuvalet eğitiminin zamanı gelmişti artık.

Aynı gün iki farklı kıyafetin vardı. O gün Babanla Beşiktaş'ta kahvaltı ettik, ofisten arkadaşım Melike ile Pera Müzesi'ne gittik, Nişantaşı'nda Suna Teyze'nin oğlu Bulut'un yaşını kutlamaya gittik ve sonra da Hande Teyze'nin oğlu Ege ile buluştuk.
Hal böyle olunca da bir minik flamenquita olarak doğumgünü elbiseni giyindin.

Banyo yapmaya bayılıyorsun.

Seninle birlikte yoga yapıyoruz.
Hatta benden daha iyi giriyorsun pozlara.

Yoga, yoga...

Kedilere bayılıyorsun.
Balonlarla o kadar mutlusun ki...
Burada ilk kez arabanı almadan anne-kız çıktık.
Büyüdüğünün kanıtı işte.

Babanın doğum günü kahvaltısı:)
Iyi ki var.

Burası kuzenlerin Duru&Damla'nın evi.
Oyun evi gibi değil mi?
Senin tüm oyuncakların hep onlardan geliyor.
Ne kadar şanslısın.
Yiğit Ayaz'ın doğduğu gün.
Duru ablan ile birlikte.


Ayaz Yiğit'i beklerken...


Elif ablanın okulunda Pi sayısı gününü kutlarken.

Baban sana kitap okurken...
Kitap okumayı çok seviyorsun.

Elimden geldiğince doğanın ve hayatın içinde büyütmeye çalışıyorum seni.
Burası taksim tünel.henüz yeni adımlamaya başladın.
15 aylıksın.


Eliz ile ilk başbaşa akşam yemeğiniz.
Ortada mum da var:)
Hep sahip olun birbirinize, en yakın olun.


Burası Kuruçeşme parkı.
Hep çok mutlusun, hava soğuk olsa da sokaklardayız hep.
Bu ilk öpücük.
Ilk kez öptün beni.
Hayatsın!
Aşksın!
Iyi ki bizimlesin!
Seni çok seviyorum...
Annen