17 Aralık 2014 Çarşamba

Tuvalet Alışkanlığı / Eğitimi

Mina ile birlikte Sağlık Ocağı'ndaki Ayşe hemşiremizin yönlendirmesi ile çıktık yola.
Dedi ki Ayşe hemşire; Çocuklar 1,5 yaşından itibaren kaslarını daha fazla tutabilir, çiş alışkanlığı kazandırmak istiyorsan başlayabilirsiniz.İşaretleri takip et, işaret veriyorsa üzerine düşüp, kısa sürede halledebilirsin.Hazır olmadığını anlarsan, üzerine düşme.
Mina'nın sürecini takip ettim ve bir kaç işaret verdiğini gördüm.Bilgisine çok güvendiğim Ayşe hemşire'nin önerisini dinleyip 1,5 yaşını doldurduğu gün başlamaya karar verdik.

Ben nasıl bir yöntem izledim, buyrunuz...

Öncesinde çocuğu hazırlamak gerekiyor.
- Çocuğunuzla 1 yaşından itibaren birlikte girin tuvalete.Sizi gözlemlesin.Sıralamayı her seferinde anlatın.Evet bir süre tuvalette de rahat olmuyor ama çocuklar her şeyi görerek öğreniyor, onun gelişimi için bu çok önemli.
-Zamanı geldiğinde onun da tuvalete oturacağını, bezi kullanmayacağınızı söyleyin.
-Bezini değiştirdiğinizde, kirli bezi onun çöpe atmasını sağlayın. (Bazı çocuklar bezleri ile duygusal bağ kuruyorlarmış, böyle yaptığınızda pis bir şey olduğunu anlıyor zaten çocuk)
-1,5 yaşına geldiğinde artık zamanının geldiğini söyleyin.

Klozet Adaptörü mü & Lazımlık mı?
Çocuk sizi klozete otururken gördüğü için ilk etapta klozet adaptörü ile başlayın.Çünkü lazımlığa alışan çocuk, sonradan klozete çok daha zor alışıyor. İçine düşecekmiş gibi hissediyor.
Adaptöre alıştıkan sonra lazımlık da kullanabilirsiniz dönüşümlü olarak. 

Çişler Tuvalette Yapılır
Çişler&kakalar tuvalette yapılır, evde salonun ortasında değil.
Bu yanlışı asla yapmayın, çocuğun tüm rutini bozulur ve evde salonun ortasında lazımlık hiç hoş durmaz değil mi?

Ödül & Ceza veren biri lazım => AYDEDE
Ödül veren de ceza veren de siz olmayın.
Birini bulun. Bizde o kişi "AYDEDE" idi.
Canım benim ya, ne çok emeği var üzerimizde bu Aydede'nin.Bu başlı başına ayrı bir yazının konusu.
Çişini tuvalete yaptığında ödül olarak ilk etapta bir kağıda imza attırıp, tuvalete bantlıyorduk.
Sonra işi biraz daha büyüttük ve yapışkan veriyordu Aydede. O yapışkanları duvara yapıştırıyorduk.
Eğer altına kaçırıyorsa Aydede'nin üzüldüğünü söylüyordum, yapışkanlardan bir tanesini alıyordum duvardan.
Bak bunu aydede aldı sen çişini tuvalete yapmadığın için diyordum.

Hane Halkı
Evdeki herkes bu sürece geçildiğinin farkında olmalı.Herkes aynı sistemde davranmalı.Bu şekilde bir rutin oluşuyor ve bu rutinin dışına çıkılmamalı.

Dışarda?
Eğer oğlunuz varsa şanslısınız. Pet şişeye nerede olursanız olun halledersiniz.
Kızınız varsa da biraz daha meşakattli olmasına rağmen yine de çok zor değil.
Ben arabaya bir tane lazımlık koymuştum, geldiğinde nerede olursam olayım durup çişini yaptırıyordum.
Eğer yürüdüğümüz bir yerse yanıma yedek poşetler alıyordum ve bu şekilde çözüyordum.
Bir de kağıttan tek kullanımlık lazımlıklar da hayat kurtarıyor.
Altın Kural : Ne olursa olsun, çişi nerede geliyorsa muhakkak yaptırın.Göz göre göre altına yapmasına müsade ederseniz, sil baştan yaşamaya hazır olun tüm süreci.

Bizim yaklaşık 2 hafta sürdü,bu süreçte altına kaçırdığı da oldu.
Bu dönemde çok fazla hijyen meraklısı olmayın.
Ev biraz çişlenebilir.

Çocuk Çişe Hazır Olduğunu Nasıl Anlatır

-Eğer akşam bağladığınız bezini sabah kuru alıyorsanız en büyük işaret bu.
-Eğer kakasını yaparken bir yerlere saklanıyor ya da eğilerek yapmaya başlıyorsa yine önemli bir işaret.

Bizim için süreç kolay oldu.

Bir sergideydik ve Mina renkler içinde kayboluyordu.
Birden bire yere eğildi ve "eeee-eeee" dedi.Çiş yapar gibiydi.Hemen tuvalete götürdüm çok yeni çiş yaptığını gördüm.
Aslında çişi geldiğinde çömelmiş ve yapmıştı.
İkinci olarak da gece bağladığım bezi sabah kuru almaya başlamıştım.
Bu da çok önemli bir gelişmeydi.

Tam 1,5 yaşını doldurduğu gün de bu sürece hane halkı olarak geçmeye karar verdik.
2 hafta sonunda Yunanistan'a gittik araba ile ve hiç fire vermeden bez bağlamadan harika bir tatil geçirdik.

Çok kolay bir süreç değil, başlıyorsanız sonunu getirmelisiniz.

Bu arada önceden yaz&kış diye ayrım yapıyorlarmış.Eğer çocuğunuzda işaretler mevcutsa, kış ayındayız diye başlamamazlık yapmayın.
Şu anda heryerde eşit ısı var, önceden tek odada soba var diye yaza kalırmış tüm çiş alışkanlığı.

2 yaş sürecine gelmeden de hallettiğimiz için çocuğun üzerinde ekstra baskı olmadı.

Bir de şarkı yazmayı ihmal etmeyin.
Birlikte geliştirin, uydurun.

Ben şöyle bir şarkı yazmıştım.


"Çişler, kakalar tuvalate...
Haydi size güle güleeee...
Floshhhh (sifon sesi) "

Mina bu şarkının sonunda bye bye çişlerrrr derdi.

Birlikte bir yolunu bulursunuz, çocuğunuzu izleyin ve ona destek olun.
Yapacaktır.

Çişsiz günlere,
sevgiler

dinamikanne

Kadın Erkek Eşit mi?

Geçtiğimiz gün Caddebostan sahilinde oturuyoruz.
Ablamla sohbet ederken bir kadın gördük.
Bir kadın yürüyor, kucağında Mina yaşlarında bir çocuk, sırtında bir bohça nasıl ağır nasıl.
Aynı zamanda çocuğuna agucuk, bugucuk yapıyor.
Kadın, anne...
Tüm misyonlar yüklenmiş üzerine.
Dinlenmek için duruyor, iki nefes alıp yola devam ediyor.
Ablam ekliyor ;
Kadın her yerde kadın.
Yoksul da olsa sosyete de olsa cefayı o çekiyor.

Varlıklı olan kadınlar için bazı insanlar; "bir sürü parası var, bakıcısı var, kendisi ilgilenmiyordur bile" diye düşünüyorlar.
Hayır efendim, çocuğu onun niye azımsasın, niye ilgilenmesin ki?
Başlı başına doğum kararı almak, doğurmak, emzirmek bile müthiş radikal bir değişiklik.
Acı&ağrı bıyutundan bahsetmiyorum bile.

Kadın olmak, her şeye rağmen güzel ve çok özel.
Kızım olduğu için de ayrıca çok mutluyum.

Kadın erkek eşitliği / eşitsizliği üzerine yazılıp, çizilir ya yüzyıllardır.
Bence eşit değildir.
Çoğunlukla;
- kendi yemeğini pişiremeyen, ütüsünü yapamayan, yalnızca para kazanmak için çalışan biri ile
- yemek pişiren, evin işlerini halleden, çocuk doğuran, para kazanmak için çalışan, çocuğunun okulu&yemesini&aktivitesini düşünen, evin alışverişini halleden, geniş aile ve arkadaş buluşmalarını ayarlayan biri ...
Sizce eşit mi?

İşte bu yüzden kadın olmak çok özel.
Çok yaşayın kadınlar!
sevgiyle,

dinamikanne


Annem benim cimri olduğumu düşünüyor...



Yatmak üzere hazırlandım ve ışığı söndürmek üzereyken annemin bir sözünü hatırladım.
Diyor ki bana "cimrisin sen, gece ışığı kapatıyorsun, küçücük çocuk karanlıkta nasıl uyusun"?
Diyorum ki annecim olur mu öyle şey, bu Mina'nın iyiliği için...
Gece 11:00 -02:00 arasında büyüme hormonları salgılanıyor ve bu hormonların daha sağlıklı seviyede salgılanabilmesi için zifir karanlık gerekiyor.
Çocuk daha zinde uyanıyor ve her şeyden önemlisi karanlık korkusu olmuyor.

Mina 8 aya kadar sepetinde yattı, sonra bir kaç gün koynumuzda yatsın derken 8 aydan bu zamana kadar yanımızda uyudu. Zaten "çalışan annenin dramı" isimli filmimde  günde 2-3 saat kaliteli zaman geçirebiliyoruz.
Bütün gün görmüyorum, bari bütün gece kokusunu içime çekeyim istiyorum.
Çocuk olmadan önce "aaaa kesinlikle yanımda yatırmam, herkes kendi yatağına" diyenlerdendim.
Çocuk doğunca dedim ki belki tek çocukta kalacağım, zaman zırt diye geçiyor ben çocuğuma, çocuğum bana doyamadıktan sonra uyku eğitimi olmuş ne işe yarar...
Bu gece yatağında uyuttum, tüm aileye iyigeceler dedik, uykuya geçti.
Bizim aile kalabalık olunca, herkese iyi geceler dileyelim derken uykuya rahat bir geçiş sağlıyor.
Şöyle başlıyoruz;
İyi geceler Emre
İyi geceler Elif
İyi geceler Alper
İyi geceler Arhan
İyi geceler Duru
İyi geceler Damla
İyi geceler Eliz
İyi geceler Ayaz
İyi gceler anane
İyi geceler dede
İyi geceler babaanne
---
Böyle gidiyor.Sonra diyoruz ki iyi geceler aydede.
Artık uyumaya hazırız.
 İyi geceler size de...

dinamikanne