6 Ocak 2015 Salı

Memelere Özgürlük, Ineklere Şükran!


Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum, hatta pankartlar hazırlayıp, femenler gibi çıkasım var sokaklara...

Me-me-le-re öz-gür-lük, i-nek-le-reeee şüüüük-raaaaan...

Doğum yaptıktan sonra bebeğimi anne sütü ile besleme konusunda çok istekliydim.
Aklıma hiç kötü şeyler getirmedim, hep olumlamalar yaptım.
Yatak odamda şelale görselleri, zihnimde ki odalarda ise fıskiyeler, çağlayarak akan sular vardı.

Ben faydasını gördüm bu olumlamaların, buna inanıyorum.

Kızım 6,5 aylıkken işe başladım.6 ay boyunca sadece emzirdim, 6 ay sonrasında ek gıdalara başladım.2 haftalık dönemde ufak ufak ek gıdalara başlamıştı.Meyve, çorba ve yoğurt vermeye başlamıştım.

İlk iş günümde bir seminer vardı ve ona katılmıştım.
Öğle arasında "sanatçı kulisinde" sütümü çektim.Kızım böylece ilk sahne tozunu yutmuş oldu.

6,5 aydan 13 aya kadar her gün ofiste süt çektim.Ilk 3 ay günde 2 kez süt çektim, daha sonra bir defaya indirgedim.
Günde bir kere süt çekmek bile bana kendimi özgür hissettirmişti.
13 ay sonra ofiste süt çekmeyi bırakmıştım.Artık normal insanlar gibiydim :)

Ofiste süt çekmek çok meşakkatli bir şeydi.Toplantı odasına geç, alet&edavatı hazırla, aman biri mi geldi stresi ayrı dert zaten.Sütü çek, dolaba kaldır, aletleri sterilize et...

Gerçekten bu 6 aylık süreç zorluydu benim için.Özellikle ofis dışında toplantı varsa süt sağma makinesini yanında taşı, uygun ortam bul ve işini bitir.

Neyse ki ajansta bu yıl bir süt çekme odası dizayn edildi, artık anneler daha rahat yemek yapabilecekler bekelerine...

Mina 15 aya kadar dolaptaki stoktaki sütler ile ara öğün yaptı.Ben sabah ve akşam emziriyordum.
15 aydan sonra ara öğünlerde anne sütüne en yakın olan keçi sütü vermeye başladık, hala sabah akşam emiyordu.
22. ayda emzirme işini tek öğüne indirdim.Yalnızca akşam işten gelince vermeye başladım.
Hedefim 2 yaşına geldiğinde memeden ayırmaktı.Bunun bir kaç nedeni var.

Birincisi, çocuk büyümeye başladığında memeye daha fazla bağımlı hale geliyor.İki yaşına girdiğinde zaten büyümeyi keşfediyor ve "ben" i keşfediyor. Madem büyüdün, memelere bye bye olmalı o zaman.Aksi halde bağımlı oluyor ve ayırmak çok daha zor oluyor.

İkincisi benim inancıma göre eğer annenin sütü varsa çocukları 2 yaşına kadar emzirmek uygun.Farklı yaklaşımlar var bu konu ile ilgili, ben 2 yıl olmasına özen gösterdim.

Nasıl ayırdığıma gelince...
Bebek kandırmak kadar kolay oldu diyebilirim.

Aydede bizim hayatımızda çok önemli bir yerde.Özellikle 1,5 yaşında tuvalete alışmasında söylemesine çok yardımcı oldu kendisi. tuvalet alışkanlığı yazımda bundan uzunca bahsetmiştim.

Yeni bir hayata geçerken Aydede iyi polis ya da kötü polis oluyor.Mina ondan nefret etmiyor, çünkü kendisini çok karizmatik, havalı bir yere de konumlandırıyoruz.
Her gece uykuya geçerken Mina, tüm kuzenlerinin adını sayıyor ve şöyle diyoruz.Kuzenlerime, bütün sevdiklerimize, dünyadaki bütün çocuklara iyi geceler dileklerimizi ilet Aydede.
Sonra da uykuya geçiyoruz.

24. aya girerken dedim ki Mina'ya.
"Mina'cım artık sen büyüyorsun, Aydede büyüklerden memeleri topluyormuş, gökyüzüne götürüyormuş, gökyüzünden ihtiyacı olan bebeklere bakıyormuş, memeyi onlara veriyormuuuşşş.
Artık sen büyüdün ve Aydede bir gün memeyi almaya gelecek, benim mememdeki sütleri senin minik kuzenin Ayaz Yiğit'e verecek." Anlaştık mı?
Anlaştık dedi.

Zaten artık soru sorduğunda cevap olarak anlaştık diyen bir çocuğa meme vermek de ne ola ki dedim kendi kendime ve doğru yoldasın Tuğba dedim.

Bir kaç gece dedim ki Aydede geldi ve sütü aldı Mina'cım, Ayaz Yiğit'in ihtiyacı varmış.
Dedi ki "Anne aydede memeni aldı, Ayaz'a verdi, Ayaz bebek"...
Evet kızım dedim.
Bir akşam pek ikna olmadı ve dedi ki gökyüzüne bakarak ; "Aydedeeeeee, memeyi beeeeerrrrr" yalvarır tonda.
Ben de Mina'cım sen artık abla oldun, bak sen yürüyorsun, konuşuyorsun, Ayaz daha bebek.Aydede memeyi allldııı, gökyüzüne uçurduuu, gökyüzünden baktıııı, bebekleri gördüüü, memedeki sütleri bebeklere verdiii" şeklinde didaktik ve eğlenceli bir tonda şarkı uydurdum.
Aydede artık senin sütünü dolaba bırakıyormuş dedim, hadi gel bakalım dedim.
Tamam anne dedi, tüttt, tüüütttt dedi sütünü içerken ve ekledi.Aydede dolaba koydu sütü.

Böylece tam 24.ayda memeden ayrıldı Mina.
Kolay oldu, yormadı beni, yıpratmadı.
Zaten benim bebeğim beni hiç yormadı, her zaman yol arkadaşı oldu bana.
Almış olduğum eğitimlerin, okuduğum kitapların ve dökümanların, uyguladığım farklı tekniklerin güzel meyveleriydi bunlar.

Ben kendimi daha rahat hissettim ne yalan söyleyeyim meme işi sona erince.
Emzirmek çok pratik bir şey ancak süt çekmek meşakkatli ve yorucu.
Çok severek, aşk ile emzirdim onu.
Özellikle süt çekmeyi bıraktığım zaman çok özgür hissetmiştim kendimi.

Anne sütünün en büyük destekçilerindenim, annenin sütünün olması için her türlü yöntem denenmeli, eğer her türlü şey denendiyse ve süt gelmiyorsa anne asla üzülmemeli.
Çünkü bu dünyanın sonu değil.
Sütü olmayan anneler, anne sütünün vereceği faydayı bebeklerine verecekleri sevgi ve şefkat ile  kapatırlar.
Sütüm olmadı diye mutsuz olan insanlar çocuklarına en büyük kötülüğü yapmış olurlar.

Diğer yandan her yerde rahatça emzirebilmeli anneler.
Sokakta, parkta, cafede, restaurantta, bağda, bahçede...

 Mina burada 6 aylıktı, Beşiktaş'ta Babalık Balık'tayız.Bu örtüyü kumaşçıdan alıp bebek emzirme önlüğü haline getirmiştim.


Emzirme odası hiç kullanmadım ben, kendi tasarladığım emzirme örtüm ile her yer emzirme odasıydı bana.

Özgür hissetmek lazım.
Hem bebeğinizi emzirirken, hem de bebeğinizi emzirmeyi sonlandırdığınızda.
İşte ben ikinci dönemdeyim şimdi.

Özgür, mutlu günlere,
dinamikanne









4 Ocak 2015 Pazar

Ben iyi bir anneyim!

Hepimiz şüphe etmiyor muyuz anneliğimizden? Acaba çocuğuma layık bir anne miyim, baba mıyım diye endişelerimiz, kendimizi sorguladığımız anlar olmuyor mu?
Çevremdeki pek çok insan bu endişeyi taşıyor.
Hele çocuk hasta olduğunda...
Yemiyor muyuz kendimizi; ah keşke sokağa çıkarmasaydım, ah keşke o ev ayakkabısını her ayağından attığında tekrar giydirseydim, ah keşke ah keşke...

Mina 2 yaşında oldu.
Meğer en güzel yaşı bu yaşıymış...
Gün geçtikçe kendimi hep şu andaki halinin en güzel anı olduğunu söylerken buluyorum.
Artık kendisini daha iyi ifade edebiliyor.
Konuşuyor baya yahu.
Zaman çekimleri, edatlar...
Her şey tastamam.



Geçen gün bebeğini aldı kucağına oynuyor.
Çiş çiş dedi.
Hadi koş banyoya dedim, meğer kendi çişi değilmiş gelen, bebeğinin çişi gelmiş.
Çişini yaptırdı.
Poposunu temizledi.
Washy washyyy wash hands dedi ve ellerini yıkadı bebeğinin.
Sonra "bebeğimmmmm seni seviyorummmm" dedi.
Benim gözler doldu.
Nasıl sevgiyle, nasıl aşkla yaptı bunu...

Sonra düşündüm, bunların hepsi benim Mina'ya yaptığım şeylerdi.
Birebir kopyaladı beni.
Aynaydı o...
Benim ona yaptıklarımı kendi dünyasında kendi oyuncaklarına yaptı.
O sevgi öyle büyüledi ki beni...
Hele seni seviyorum bebeğim derken ki aşk o kadar içtendi ki...

Iyi bir anneyim ben!
O kadar sıcak seni seviyorum bebeğim diyebiliyorsam ve bu duyguyu kızıma geçirebiliyorsam evet evet iyi bir anneyim ben...
Pek çok anne de iyi anne...
Çünkü her anne kendi evladı için en iyi annedir.
Bak bunu yazarken süzüldü gözlerimden yaşlar.
Dur bir peçete alayım...

Sevgiyle
dinamikanne