8 Ocak 2013 Salı

Mina 1 haftalık / meme- kaka ilişkisi

Nasıl geçti anlamadım şu 1 hafta.

Her şeyden önce Mina, kış bebeği olduğu için güneşli bir günde doğurmak için dua etmiştim.
Dualarım kabul oldu ve kar ile özdeşleşmiş bir günde, 1 ocak sabaha karşı doğum gerçekleşti.
Hastaneye giderken,saat akşamüstü 5 civarıydı ve hava çok güzeldi.
Sonraki gün de öyle.
Hastaneden çıkarken, yine güneşli bir gündü.
Güneş gibi, ışık gibi parlasın kızım.

Şu bir haftaya ne çok şey sığdırdık.
Çok hızlı geçti.
Uyku ile uyanıklık arasında geçen günler.

"Meme"deyim diye bir söylem giriyor hayata.
Yani bu "sigara"dayım gibi bir şey, ya da "yolda"yım.

Kaka,çiş...
Bu da başka bir boyut.
Mesela size birinin kaka yapması an gelecek sizi en mutlu eden şey olacak deseler ne dersiniz?
Öyle oluyor gerçekten.
Kaka yaptığında evde bir bayram havası oluyor.
Rengini birbirimize gösteriyoruz, kokluyoruz falan :)
İlk kaka daha macunsu ve simsiyah oluyor.
Bir kaç defa bu şelilde yapıyor,sonra daha cıvık ve sarı renge dönüyor.

Meme ile kaka arasındaki ilişki ise şöyle:
Çocuğun maksimum 2 saatte bir emmesi gerekiyor.
Uyanıyorsa ne ala.Uyanmıyorsa,uyandırmak gerekiyor.Sarılık geçirmemesi için sürekli beslemek gerekiyor.
Uyanır uyanmaz, altı kirli bile olsa meme veriyorsunuz.
Daha sonra uyku moduna geçiyor yine.o zaman altını açarak uyandırıyorsunuz.
Biraz daha emiyor.
Azıcık süt için bu işlem yaklaşık 1 saat sürüyor.

Hiç sevmediğimiz şey ise "kusma".
Bunu da bir hafta içersinde sığdırdık ne yazık ki.
O kadar mesai harcıyorsun,bir sunum çıkarıyorsun ortaya, ancak sunumu hiç kaydetmemişsin, sonra pat bilgisayar kapanıyor,sunum gidiyor.
İş dünyasındaki tam tanımı bu "kusma" meselesinin.

Bir de şu sarılık davası için sarı tülbent ya da sarı battaniye ya da sarı renk tulum gibi şeyler giydirmek gerekiyor çocuğa.

Babasının bu kadar becerikli olması da ayrıca şaşırttı beni.
Bebeği kucağına alamayacağını düşünüyordum.
Bu zamana kadar hiç küçük bebek deneyimi yoktu.
Benim yeğenlerimi de kucağına alamıyordu, korkuyordu.
Mina'yı gayet kendinden emin, çok güzel tutarak kucağına alabiliyor.
Gece benim kadar mesai yapıyor, yardımcı oluyor.
Aslında normali tabi ki bu.
Ancak,daha önce hiç küçük bebek ile vakit geçirmediği için ilk dönemlerde çok bir şey beklememiştim.
Hatta doktora götürdüğümüzde 2. Topuk kanı testi vb. Tesler için kan vermesi gerekiyordu.  
Babası çok yürekli bir biçimde kan alınan odaya sen gelme, ben hallederim,üzülme dedi.
Ben yine dışardaağla, ağla...

İşte bizde böyle geçti ilk hafta.


Her anı muhteşem.
İyi ki gelmiş bize minik sevgilimiz.
Sevgiyle,
dinamikanne



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder