23 Haziran 2014 Pazartesi

Ege'ye mi yerleşsem?

Hepimiz söyleniyoruz işimizle gücümüzle ilgili...
Çalıştığım medya&reklam sektöründeki herkes Ege&Akdeniz'in küçük bir kasabasına yerleşmek istiyor.
"küçük bir yer açarım, köy pazarından alışveriş yaparım, 3 kazanmasam da olur, orada kazandığım 1 bana yeter, zaten hayat o kadar ucuz ki, üzerine temiz hava, organik yaşam,bir de yaşam boyu tatil."
gibi cümleler birbiri ardına sıralanır.
İstanbul'dan şikayet ederiz.
İstanbul'a ihanet ederiz.
Oysa ki bu güzel şehirin yaptığı şey bu kadar insanı taşımaya çalışmaktır.
İçinde yaşayan insanlar bezmiş, İstanbul'um ne yapsın?

Bugün okuduğum bir haberle sarsıldım yine.
Bir pizza motor kurye servise çıkıyor ve bir araba ile çarpışıyor ve arabanın altında kalıyor, melek oluyor.

20 yaşında henüz.Kim bilir neden çalışıyordu bu işte.
Belki üniversitede öğrenciydi, belki de hiç üniversiteye gitmemişti.Hayta bir oğlandı belki de, annesi eli ekmek tutsun diye verivermişti mahallesindeki pizzacıya.
Binlerce hikaye yazılır.
Binlerce farklı hikaye...

Ama tek bir doğru hikayesi vardır bu haberin şimdiden söyleyebileceğim.
Umutları, hayallerinin tümü gerçekleşmemiştir daha o gencin.
Belki Bodrum'a gidip "dumtıs dumtıs" eğlenmektir onun hayali.
Belki de bu işi tatil parasını çıkartmak için çalışıyordur.

Kim bilir? Onlarca insan gidiyor böyle trafikte.
Birbirine saygısı olmayan, tahammülü olmayan insanların kirlettiği güzel Istanbul'umda.

Ve elbette "yarım saatte pizzam gelmezse ödemem haaaaa, 30 dakikayı geçince para ödenmiyor kampanyanız dahilinde" diye düşünen, sistemin parçası haline dönüşen zavallı insanların da payı vardır bu ölümlerde.

Ve elbette zincir haline dönüşen, birbirinden müşteri kapmak için hep daha fazla vaadlerde bulunan zavallı firmalara söyleyecek hiç bir şey yok!


dinamikanne





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder