8 Mart 2013 Cuma

Kahvaltılar Mina'dan...

Mina, bebek falan ama mutfağa katkısı çok.
40 çıkınca, bebeği yüksek, ferah bir yere çıkartın derler.
Gidilen ev ;  yumurta, şeker, un, pirinç verir.
Yumurta; yumurta gibi gürbüz olsun,
Şeker; tatlı dilli olsun,
Un; ömrü uzun olsun,
Pirinç; bereketli olsun diye verilir.

40'ı çıktığı gün üst komşumuzun terasına çıkmıştık.
Yumurta ve pirinç ile evimize geri döndük.
Yumurtaları ertesi gün omlet yapıp yedik.
Başka bir gün Ayşe Lal'in annesi güzel arkadaşım Belde teyzesinin evine gittik.
Henüz Ayşe Lal, dünyaya gelmemişti.
Lal'in anneannesi ekmekler, yumurtalar hazırlamıştı.
Saçlarına uzzzuuuuunnnn ömrü olsun diye de un sürdük.
Evden çıktıktan sonra yumurta ve ekmeği kapının önüne koymamızı söylediler, bıraktık :)
Geçen hafta arkadaşım Aytül'e gittik.Dünya güzeli ikizleri var.Derin ve Damla...
Süpersonic arkadaşım Aytül ile beraber harika şeyler hazırlamışlar bize kızlar.
Harika değiller mi?Bu yumurtaları kıyamaz insan kırmaya:)


Pazar gününün omleti yine Mina'dan.
Eminim bugüne kadar yediğimiz en lezzetli omlet olacak.
Üzerinde öyle güzel bir emek var ki, içine de işlemiştir.

Sevgiyle,
dinamikanne

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder