13 Şubat 2014 Perşembe

Gülme Saati

Mina ile son zamanlarda uyguladığımız bir rituel var.
"Gülme Saati" yapıyoruz.
Banyodan sonra, pijamalarını giyindikten sonra, uykuya geçmeden önce ailecek gülüyoruz.
Kahkaha atarak...
Ben iki elimi birbirine vurup; "Gülme saati başlıyoooor" diyorum ve Fatih ile birlikte kahkaha atmaya başlıyoruz.
Mina önce bana, sonra babasına bakıyor ve gülmeye başlıyor.
Anlıyor gülme saatinin başladığını...
Eğer o an komik bir şey yoksa bizi kırmamak için sahte kahkaha atıyor.
Bu kadın her gün bir şey buluyor, kırmayayım da ayak uydurayım der gibi...
Sonra Mina'nın çok eğlendiği oyunlar oynuyoruz, sahte kahkaha gerçeğe dönüşüyor.
Öpücük çemberi yapıyoruz, Mina babasını, babası beni,ben Mina'yı öpüyorum ve sonra kahkaha atıyoruz.
Bu durumdan doktoruna bahsettim, ne güzel bir şey bulmuşsun dedi.
Nasıl ki "anne&baba saati", "kitap okuma saati" yapıyoruz ve o anın adını koyuyoruz, "gülme saati" de öyle oldu bizim için.
Hayatta pek çok şeyin farkına varmadan yaşıyoruz.
Minik anlar yaratarak ve o ana özel kılarak biz çok mutlu vakit geçiriyoruz.

Mina sonrasında uykuya çok güzel geçiyor ve sabah çok mutlu uyanıyor.
Hep gülümseyerek...


Gülen günlere,
dinamikanne

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder