13 Şubat 2014 Perşembe

Hastane Odası Anıları - Annem

Şubat ayı sürekli hastane odalarında geçti.
Önce ablam hastanedeydi, şimdi annem.
Bu yazıyı hastane odasında yazıyorum.Annemin yanındayım.
Oksijenin sesi, sobanın üzerinde kaynayan çaydanlığın sesi gibi çıkıyor.
Ne güzel bir huzurdur o...
Sobanın yanına kıvrılırsın ve sıcağa bırakırsın kendini.
Uyku getiriyor ve enteresan bir huzur veriyor insana.
Sanki her şey yolundaymış hissini yaşatıyor...
Oksijen alan insan daha enerjik oluyor.Biraz da çakırkeyif.
2 tek atmış hissi...

Annemin bir sürü rahatsızlığı var.
Geçmiş olsun nesi var annenin dediklerinde verecek cevap bulamıyorum ve nesi yok ki diyorum.
Şeker, kalp, tansiyon, koah, göz ameliyatı, burun kanaması.
Çok fazla 3 nokta işaretini kullanan biri olarak az önceki cümleni (...) ile bitirmedim.
Nokta!
Bilebilir mi artık lütfen bu hastalıklar ve sağlığına kavuşabilir mi!

Yıllar önce bypass olmuştu annem.O ameliyat sonrasında da kendisine gelemedi  bir daha.
Küçük bir çocuktum o zamanlar.12 civarındaydım.
Annemi ziyarete gidecektim.Hem de tek başıma.
Ben gelirim demiştim ablama.Tek başıma gelebilirim!
İlk kez yalnız başıma dolmuşa binmiştim o gün.
Bir tane ışıklar alır mısınız diyecektim şöför amcaya.
Ama o zamanlar bir sürü ışık olduğunu ve hepsine ışıklar dendiğini bilmiyordum.
Neyse ki hangi ışıklar sorusuna Siyami Ersek Hastanesi ışıklarda demiştim ve sorunsuz gitmiştim.

Yanımda anneme hediye götürmek istiyordum.
Bizim arka bahçemizde incir ağacımız vardı.
İncirler olmuştu, annem yemeden olmazdı.
Onu hastaneye ziyarete giderken yanımda incir götürecektim.
Peki ezmeden nasıl götürecektim? Tek sorunum oydu o an için.
Ağaca çıkıp, incirleri özenle toplayıp, yumurta kartonunun içine koymuştum ve hastaneye öyle getirmiştim.Ne yaratıcı bir çocukmuşum! :)

Doktor bana anneni arada bir yürüt demişti ve koridorda görev aşkıyla kadına 40 tur attırmıştım.
Nefes nefese kalmıştı.
O yeter diyordu, ben hayır itiraz yok doktor yürüt dedi diyordum.
Bizi koridorda gören ablamın arkadaşlarından biri ablama "Kardeşin anneni öldürüyordu, ben müdahale ettim"  demiş.
N'apıyım doktor dedi:)

Ben annemin iyi hallerini hatırlamıyorum.Şu anda 32 yaşımdayım.
Elbetteki iyi olduğu günler vardır, ama ben hatırlamıyorum, küçüktüm.
By pass sonrasında annem kendisini hiç toparlayamadı.
Sonrasında da annem&kocaman bir ilaç çantası ayrılmaz ikili oldular.
Hatırımda kalan hep rahatsız olduğu dönemler.

İlk insülin iğnesini ben yapmıştım.
Onu da heyecandan çevirmeyi unutmuşum ve boş iğneyi batırmıştım.
Sonra iğneyi çekip, ucunu değiştirip tekrar vurmuştum.
Kendi kendisine vurmayı da öğrenmesi gerekiyordu.
Öğrendi de...
Şeker bize hayatımız boyunca rahat vermedi.
İnsülin iğnesi 4 adede çıktı günde.
Her gün 4 defa batıyor etine.

Her defasında ayrı stres yaşıyor, sanırım vücudunda iğne batmayan bir yer yok.

Hastane odası kendinle başbaşa kaldığın yerdir.
Ölüme daha yakın olduğun, daha çok şükrettiğin, başkaları için dua ettiğin yerdir.
Bir sürü dostluk kurulur orada.
Belki görüşürsün, belki görüşemezsin mesafelerden dolayı.
Ama herkesi kendi ismiyle, hayatıyla çok net hatırlarsın yıllar geçse bile.

Hastanede annemin komşusu hasta bir abla daha vardı.
Torunu ve kızları geldiler.
Ellerinde bir pasta ve yanan mumlar ile birlikte.

İyi ki doğdun anneanne dedi torunu.
Anneanne pastayı üfledi, hep birlikte sessizce doğum günü şarkısı söyledik.
Gözleri dolarak bakıyordu anneannesine.
12 yaşlarındaydı.
Annemin ameliyat olduğu dönemdeki olduğum yaşta yani.
Kendimi gördüm o çocukta.
Gözleri ıslak ıslak, ama anneannesine neşe vermeye çalışıyordu.

Sen ne olacaksın büyüyünce Yeşim diye sordum, veteriner dedi.
Ne güzel bir meslek dedim.
Belki doktor olup, anneannene de bakabilirsin dedim.
Evet, onu da düşünüyorum dedi.

Şimdi annemin çıkacağı günü bekliyoruz. Çıkacağı=İyileşeceği günü.
Kim bilir belki bir mucize olur ve tamamen iyileşir bir gün.


Bu momiji Upendo. Mina'ya aldığım doğum günü hediyesi.
Benimle geziyor, anı biriktiriyor.
Girdiği her ortamda sevgi yayıyor.
Hastane odasında tüm hastalara sevgi yaysın diye bu fotoğraf.
Allah'ım bekleyen, isteyen herkese şifa versin...


Sağlıklı günlere,
dinamikanne

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder