4 Şubat 2014 Salı

Mina 13 Aylık

Mina'cım,
13. Ayını doldurdun.
Yeni yaşında birlikte adeta günden güne daha hızlı büyüyorsun.
Artık söylediğimiz her şeyi anlıyorsun, emekliyorsun ve taytay yapıyorsun.
Kuzulu tabureni çok seviyorsun, bunu yürüteç gibi kullanıyorsun.


İlk 6 aya kadar sana genellikle hep tulum giydirdim, tulum bana göre bebeklere en çok yakışan kıyafet.
Şimdi bebeklikten, çocukluğa döndüğün için arada sana tulum giydiriyorum.
Eski günleri anmak için :)



Henüz adım atmadın, ama olsun, ne acelemiz var ki?
Ben seni hiç zorlamıyorum ya da yardımcı olmuyorum.
Zamanı geldiğinde, kendini hazır hissettiğinde yapacaksın nasılsa.
Koltuktan kendi kendine güvenli bir biçimde inmeyi kendi kendine öğrendin.

Ocak ayını yine çok gezerek geçirdik.
Havanın çok soğuk olduğu zamanlarda bile battaniyeye sarılıp, arabanın koruması ile birlikte sokaklardaydık.
Bir sürü şapkan var, hepsini kullanmak için çıkıyoruz aslında biz sokağa :)



Dişlerin 4 alt, 4 üst olmak üzere 8'e tamamlanıyor.
Biraz iştahsızlık yapıyor bu sende.
Yine de zorlamıyoruz yemen için.
Hala anne sütü alıyorsun.
Mina, memmikooo dediğimde emekleyerek geliyorsun ve memeyi gördüğünde duygu yoğunluğu yaşıyorsun, çok mutlu olup sütünü içiyorsun.

Her şeyden anlıyorsun artık, mesela bir şey gösteriyorum ertesi gün teker sorduğumda yapıyorsun.
Buraya bir kuş konmuş hikayesini anlattım sana, ertesi gün kuş nereye konmuş kuzum dedim, avucunun içini gösterdin.
Bu bizim için, ne büyük bir mutluluk bilemezsin.

Bu ay kan aldırdık senden.Rutin kontrol için.
İçli içli ağladın, ama sonra geçti.
Kanların da çok güzel çıktı, her şey harika!
11 kilosun şu anda.


Günlük öğünün;
-sabah kahvaltı ( yaşına girdiğinden beri tam bir yumurta yiyebiliyırsun artık,peynir, tahıl, pekmez, badem&ceviz)
 -Arada anne sütü 
-köfte veya çorba ( içine hepsinin muhakkak bir parça et ile; sebze, buğdaylı yayla,tarhana en sevdiğin) Zeynep teyzen sana harika çorpalar pişiriyor, hatta bazen senden arta kalnalrı akşam yemeği için biz bile yiyoruz, o kadar lezzetli yani.
-ev yoğurdu ( kuru meyveleri haşlayıp, blendır yapıyoruz ve bazen yoğurtla karıştırıyoruz öyle yiyorsun) 
-taze meyve (kuru meyve yiyorsan, taze meyve vermiyoruz) 
-akşam benden aldığın anne sütü 
-akşam biz ne yiyorsak ufak ufak sana da ondan veriyoruz.

Köfteyi çok seviyorsun, kafanı iki tarafa sallayıp mmmmmmhhhhmm diyorsun.
Katı gıdaların bir çoğunu kendin yiyorsun.
Bazen sandalyenden aşağıya atıyorsun.
Sonra arkasından bakıyorsun.

Bu ay seninle birlikte bir şey keşfettik ve uyguluyoruz.
Anneannen ile ben bir akşam bir şeye gülerken sen de bize bakıp kahkaha atmıştın.
O günden beri "Gülme Saati" uygulaması başlattık:)) Her akşam banyo sonrasında uykuya geçmeden önce gülme saati yapıyoruz.
Herkes kahkaha atıyor.
Sen de tabi ki..
Hem birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz ve çok mutlu olarak geçiyorsun uykuya.

Bundan önceki aylarda da çember oluşturup, ooooommmm yapıyorduk, sen de bir babana bakıp, bir bana bakıp, ommm yapıyordun.

Birlikte uyuyoruz, doğrusu ne bilmiyorum ama senin böyle çok mutlu olduğunu biliyorum.
Eğer kuzenlerin, anneannen, babaannen yatılı olarak kalıyorsa ilk uykuyu odanda uyuyorsun, gece uyandığında yanıma alıyorum.
Kimse yoksa birlikte bizim odamızda uyuyoruz.
İyi geceler Minaaaa, saat dokuzzzz, iyi geceler kuşlar, kediler, caretta carettalar diyoruz, sonra bana sarılıyorsun ve uyuyoruz.
Saat dokuzu geçtiyse de saat hep dokuz diyorum sana.Zeynep teyzenden öğrendim bunu.
Bu şekilde saat dokuz olduğunda yatman gerektiğini anlayacaksın ilerdeki yıllarda.

Kaşık pozisyonunda uyumayı seviyorsun en çok.
Yaklaşık 2-3 kez uyanıp süt içiyorsun ve uyuyorsun.
Sabahları hep mutlu uyanıyorsun.
Benim gibi...
Gülümseyerek...
Sabahları en çok sevdiğin şey; yatakta tay tay yapıp karşıdaki aynaya bakman ve sonra küt diye yere düşmen.
Gündüz uykun geldiğinde eeee eeee diyorsun ve uyumak istediğini söylüyorsun.

Bu ay bizi çok mutlu eden bir şey daha oldu.
İlk kez adını söyledin.
Sana adını sordum ardından Minnnaaa diye gösterdim.
Adını sorduğumuzda dilini dışarı çıkartarak Minna diyorsun.
Öyle tatlı ki...

Hiç sevmediğim bir huyun var.
Saç yiyorsun Mina'cım.
Benim saçlarım da uzun olduğu için çok hoş bir şey olmuyor bu.
Ev, hergün silinip süpürülüyor ama nasıl buluyorsan buluyorsun bir yerden ve çok büyük keyifle yiyorsun.
Sesin çıkmadığında anlıyorum ki iş üstündesin.
Tabi bunun dışında yerde ne buluyorsan da hüpletiyorsun mideye.
Bunun için bir şey buldum ve işe yaradı.
Masanın üzerine bir kase koyduk, eline her geçen şeye e e e Mina diyoruz ve sen kendin o kâsenin içine atıyorsun.
Bu alışkanlık haline gelmeye başladı.
Yerde mikroskopla görülebilecek toz tanelerini de veriyorsun tabi ki bize.
Her seferinde, hiç üşenmeden kalkıp atıyoruz ama.
Şu saç yeme işinden umarım vazgeçersin en kısa sürede.

Emeklemeye başlamıştın zaten.Yaklaşık 10.ay sonu gibi ...
Şu anda ferrari ile yarışırsın.
En sevdiğin şey hızlı hızlı gidip, arkandan gelip gelmediğimize bakman.
Geliyorum geliyorum diyorum, çok heyecanlanıp caretta caretta gibi kaçıyorsun.

Sömestir nedeni ile kuzenlerin Elif ve Alper bizde.
İlk kez Appppeee dedin.

Öpücük vermeye de başladın.
Tombik ellerini dudaklarına götürüp, muuuaahhh yapıyorsun.
Bir de yaklaşıp öpüyorsun ki beni...
Islak ıslak, şapur, şupur.
Bu dünyanın en güzel öpücüğü...

Bu aralar bir de googleii, googleii yapıyorsun.
Arka arkaya çok defa yuvarlıyorsun bu kelimeyi.
Benim en sevdiğim şeylerden biridir çocuklarda googliieee:)) Bir de degum var.Bir şeyle uğraşırken,degum diyorsun...
Ne tatlı!


Çocuklarla aran çok iyi.Bayılıyorsun onlarla birlikte olmaya.
Parka gittiğimizde çocuklara çığlıklar atıyorsun.
Kuzey var, mahalleden arkadaşın.
Ömer abin ve Sena ablan var, alt komşu.
Onlar bize geldiğinde çok mutlu oluyorsun.

Kendi kendine oynamana, oyun kurmana izin veriyoruz.
Sürekli kucağımıza almıyoruz.
Özellikle hafta içi, Zeynep teyzen buna çok dikkat ediyor.
Hala televizyon izlemiyorsun, ekranı dondurup müzik ya da ingilizce çizgi film açıyoruz.Böylece farklı bir dil de duymanın iyi olacağını düşünüyorum.
Arada sana "where are the birds Mina" diyorum, dışarıyı gösteriyorsun :)
Çünkü her şeyi kaydediyorsun bu ilk 2 yılda.

Bugüne kadar telefon ve bilgisayar ile de çok yakın olmamana özen gösterdim.
Bir iki defa ıphone u eline geçirdiğinde sanki yıllardır kullanıyormuşsun gibi hakimdin.
Sizin oralarda gelmeden bunları öğretiyorlar sanırım.

Babanla aran çok iyi.
Babbaa diye çağırıyorsun onu.
Bazen babbbii diyorsun.
Baban bana "babbi" diye bir mail atmıştı geçen gün, günümün güzel geçmesine vesile...


Birlikte güzel vakit geçiriyorsunuz.
En sevdiğin şey saklambaç oyunu.Bunu da kendi kendine keşfettin.
Baban kanepedeyken, arkasına geçiyorsun ve ceee yapıyorsun.


Bazen babana gıcık oluyorum ama.
Çünkü ben çok yorgun hissettiğimde, seni parka götürmesini söylüyorum ve bugün çıkmasa bir şey olur mu diyor.
Miskinlik yapıyor.Olur tabi, olmaz mı?
Sokağa çıkmanı çok önemsiyorum.
Bu nedenle hiç hasta olmadığı düşünüyorum.
Yine iş başa düşüyor ve ben çıkarıyorum seni.
Salıncakta sallanırken ki şu mutluluğun ve gülüşün her şeye değer.



Seni başka birilerine bırakıp dışarı çıkmıyoruz genelde.
Bugüne kadar bir yemeğe, bir konsere, gittik sadece.
Genelde hep birlikteyiz.
Ben geç geliyorsam yanında muhakkak baban oluyor, ya da o geç geliyorsa ben.
Ama artık büyüdün, ufak ufak biz de kendimize vakit ayırabiliriz değil mi?

Bu ay senin doğum günü kutlaman sonrasında Duru ablanın da doğumgününü kutladık.
En sevdiğin şey, kuş gibi böyle tepelerde oturmak.Yemek sandalyende de sürekli ayağa kalkıp, sandalyenin kolçağına oturmaya başladın.

Yine kuş gibi taburenin üzerine oturuyorsun ve oyuncaklarını bekliyorsun :)


Mina, hadi gidiyoruz diyorum sana.Heyecanlanıyorsun ve hemen ayağa kalkıyorsun.
1. yaş için kanını aldırmaya gidiyoruz.



Saçlarını ilk kez ikili bağladım.Biraz daha uzasın, saç örme kursuna gideceğim.Balık sırtı, kolay topuzlar öğrenmem lazım senin için :)

Böylece büyüyorsun sevgilim.
Sana her baktığımda şükrediyorum bizimle olduğun için.
Seni ne çok seviyorum bir bilsen...


dinamikannen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder